Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplam döviz rezervleri 2 Mayıs haftasında 138,5 milyar dolara gerilerken, swap yükümlülüklerindeki artış yeniden dikkatleri çekti. Merkez Bankası'nın toplam swap pozisyonu 19,6 milyar dolara ulaşmış durumda.

Ekonomistler, swap işlemleriyle elde edilen dövizin brüt rezervi artırmasına karşın, bu kaynakların net rezerv hesabında kullanılabilir kabul edilmediğine işaret ediyor. Bu durum, TCMB’nin döviz likiditesinin gerçekte olduğundan daha güçlü göründüğü algısını yaratıyor.

Uzmanlara göre, swap işlemleri kısa vadeli çözüm sunsa da uzun vadede döviz piyasasında kırılganlık yaratabilecek riskleri barındırıyor. Swap işlemlerinin vade sonunda döviz olarak geri ödenmesi gerektiğinden, özellikle kur üzerindeki baskının arttığı dönemlerde TCMB’nin manevra alanı daralabiliyor.

"Swap yükümlülükleri rezervleri şişiriyor ama döviz kasasını dolu göstermiyor" diyen piyasa analistleri, bu tür yükümlülüklerin yatırımcı güveni üzerinde de etkili olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü brüt rezerv yüksek görünse de, swaplar çıkarıldığında net rezervin önemli ölçüde azaldığı ve zaman zaman negatife yaklaştığı biliniyor.

Swap yükümlülüğünün net rezervin yaklaşık %60’ına denk gelmesi, TCMB’nin döviz pozisyonunun sürdürülebilirliği açısından tartışmaları da beraberinde getiriyor. Ekonomistler, bu seviyenin hem para politikası araçlarını sınırladığını hem de olası şoklara karşı TCMB’yi daha savunmasız hale getirdiğini vurguluyor.

Swap bağımlılığının azaltılması ve rezervlerin daha sağlıklı kaynaklarla desteklenmesi, hem kur istikrarı hem de yatırımcı güveni açısından kritik bir adım olarak öne çıkıyor.